27 Nisan 2011 Çarşamba

Bahara Merhaba Derken





Sonunda baharın ılık nefesini hissetmeye başladık. Nisan ayı arada bir güneşli arada birde soğuk yüzünü gösterip ne yapacağına karar verememiş olsada baharın geldini bilmek güzel şey. Bahar dallarının açtığı, lale zamanının geldiği, İstanbul'un her yerinde çiçeklerin açtığı şu günlerde yapılması gereken okadar çok şey varki. Aslında bu sene Nisan ayında beni mutlu edecek çok güzel bir olay oldu. Devam ettiğim pastacılık kursu Nisan ayı içerisinde bize staj imkanı tanıdı, bende Yıldız Parkı içerisindeki Malta Köşkü'nün ana mutfağında staja başladım. Kuş cıvıltılarının içinde, sincapları izlerken, bir tarafdan ormanın sesini dinleyip, bir tarafdan öğle yemeğimi yerken, doğayı izlemek, havanın bazı zaman ılık, bazı zaman soğuk hallerinde üşüyerek çayımı yudumlamak gerçekten çok güzel bu yüzden burda her anımın tadını doyasıya çıkartmaya çalışıyorum. Gün boyunca yaptığımız pastalar, tuzlular, tatlılar ve daha sayamayacağım onlarca çeşidi yapmak okadar zevkliki en güzelide hepsini yaptıkdan sonra tadabiliyor olmamız. Geriye kalan günlerde aşağıda yazmaya çalıştığım, yapmasını çok sevdiğim mutlaka bahar aylarında yapılmasını tavsiye ettiğim şeyleri paylaşmak istiyorum... 

Nisan ayı lale zamanıdır İstanbul için tüm İstanbul, yol kenarları rengarenk lalelerle süslenir. Bu zevki daha dolu yaşamak isterseniz Emirgan Korusu içerisindeki Lale bahçelerini mutaka gezmelisiniz derim. (Lale Festivali 1-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleşmektedir.) Daha sonra Beyaz, Sarı ve Pembe Köşk'ler de yemek yada tatlı bir şeyler yiyebilirsiniz. Yada Yıldız korusuna gelip Malta Köşkü'nde çay molası verebilirsiniz.
Sahilde güzel bir gezinti, biraz boğaz havası, biraz boğaz manzarası sonrada Sarıyer'de Meşhur Sarıyer Börekcisinde bir mola, ordanda çayınızı yada kahvenizi yudumlamak için hemen börekcinin önündeki balıkcılar kahvesinde denizin, güneşin ve manzaranın tadını çkartabilirsiniz.
Eminönü'ne gidip  Mısır Çarşısı, Marputçular Hanı, Şark Hanı gezmelisiniz. Mısır Çarşısı'nın içinden geçip Arifoğlu Baharat'dan limon melisa, yeşil çay, Malatya Pazarı'ndan kuruyemiş, Marputçu'lar dan çeşitli takılar, Şark Han'dan aklınıza gelebilecek hertürlü  şeyi alabilirsiniz. Kurukahveci Mehmet Efendi'nin önünden geçip o mis gibi etrafı saran kahve kokusunu içinize çekip birazda kahve almadan sakın gelmeyin. Biraz ileride Elit Çikolata'dan envayi çeşit drajeler, çikolatlar, renkli badem şekerlerinden, özelliklede narlı lokumundan almadan, daha ileride pasta malzemeleri satan yerleri dolaşıp mest olmadan, bir arka caddede mola verip Kahve Dünyası'n da kahve içmeden, denizin kokusunu içinize çekmeden, Yeni Cami'nin önünde kuşlara yem vermeden, Mısır Çarşısı'nın hemen yanındaki çiçek pazarını gezmeden kesinlikle dönmeyin. Ben yaklaşık 20 günde yada ayda bir mutlaka Eminönü'nü ziyaret eder, oranın  tarihi atmosferini yaşamaktan çok büyük zevk alırım, sokaklarının çoğunu karış karış gezen nerde neyin satıldığını bilirim. :):)

Bu bahar şöyle denizde tekne turu yapmadan hiç olurmu  Eminönü'n den Üsküdar'dan yada Kadıköy'den ister Turyol'un tekneleriyle, ister İdonun gemi turlarıyla boğazın tadını çıkartabilirsiniz. Ben her ikisinlede Boğaz turu yaptım ikisininde tadı ve sefası  bir başka oluyor. Fotoğraf makinanızı yanınıza almayı sakın unutmayın yoksa çok şey kaçırmış olursunuz. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder